THE NEW ANTIEPILEPTIC DRUGS: FROM THE LABORATORY TO THE CLINIC
PDF
Cite
Share
Request
Original Article
P: 6-17
June 1998

THE NEW ANTIEPILEPTIC DRUGS: FROM THE LABORATORY TO THE CLINIC

Arch Epilepsy 1998;4(1):6-17
1. Clinical Pharmacology Unit. Department of Internal Medicine
No information available.
No information available
PDF
Cite
Share
Request

ABSTRACT

Several new antiepileptic drugs (vigabatrin, lamotrigine, gabapentin, oxcarbazepine, topiramate, tiagabine, zonisamide and felbamate) have been introduced into clinical practice over the last decade, and many more are undergoing evaluation. The basic mechanisms through which they exert their effects (blockade of ion channels, enhancement of GABAergic transmission or antagonism of excitatory transmission) seem to be widely overlapping with those exhibited by some of the older agents. Information on their precise effects at molecular level, however, is still incomplete, this limiting full prediction of clinical activity against different seizure types. Among these some differ from older agents due to lack of metabolic transformation and low interaction potential (vigabatrin and gabapentin) whereas others are extensively metabolized and commonly involved in drug interactions. Similarly, with respect to spectrum of activity, some are especially effective in the management of partial seizures (oxcarbazepine, vigabatrin, gabapentin and tiagabine) while others appear to have broader efficacy against both partial and generalized seizure types (lamotrigine, topiramate, zonisamide, and felbamate). They may also have efficacy in the management of infantile spasms, refractory epilepsies, and in reducing seizure frequency, The new antiepileptic drugs represent a useful addition to the therapeutic armamentarium, but limited clinical experience and cost considerations prevent their first-line use in most situations.

YENİ ANTİEPİLEPTİK İLAÇLAR: LABORATUVARDAN KLİNİĞE

Son on yılda birçok yeni antiepileptik ilaç (vigabatrin, lamotrigin, gabapentin, okskarbazepin, topiramat, tiagabin, zonisamid ve felbamat) kullanıma girmiştir ve daha birçoğu da değerlendirilme aşamasındadır. Bu ilaçların etki mekanizmaları (iyon kanallarının blokajı, GABAergik transmisyonu artırmaları, eksitatuar transmisyonun antagonizması) temelde, daha önceki bazı ilaçların mekanizmalarıyla büyük ölçüde çakışmaktadır. Bununla birlikte, moleküler düzeyde meydana getirdikleri etkiler kesin olarak bilinmemekte; bu durum da bu ilaçların farklı nöbet tiplerine karşı klinik aktivitelerinin değerlendirilmesini önlemektedir. Bu ilaçların bazıları, metabolik transformasyon ve düşük etkileşim potansiyeli (vigabatrin ve gabapentin) gibi özelliklerle eskilerinden ayrılmaktadır; bazıları ise yoğun bir şekilde metabolize olmakta ve ilaç etkileşimlerinde yaygın bir rol oynamaktadır. Benzer bir şekilde, bazıları aktivite spektrumu açısından, parsiyel nöbetlerin tedavisinde özel bir yere sahiptir (okskarbazepin, vigabatrin, gabapentin ve tiagabine); bazıları ise hem parsiyel hem de jeneralize nöbet tipleri üzerinde daha geniş etkinlik göstermektedir (lamotrigin, topiramat, zonisamid, ve felbamate). Ayrıca, bu ilaçların infantil spazmlar ve ilaca dirençli epilepsilerin tedavisinde ve nöbet sıklığının düşürülmesinde de etkili oldukları görülmektedir. Yeni antiepileptik ilaçlar, terapötik araçlara yararlı bir katkıdır; ancak sınırlı klinik deneyim ve yüksek maliyetleri bunların birinci kuşak ilaç olarak kullanılmalarını önlemektedir.

Anahtar Kelimeler:

FELBAMAT, GABAPENTİN, LAMOTRİGİN, OKSKARBAZEPİN, TİAGABİN, TOPİRAMAT, VİGABATRİN, ZONİSAMİD, EPİLEPSİ, ANTİEPİLEPTİK İLAÇLAR